Kırsal Alanlardaki Tescil Harici Alanların Kadastro Boyutu ve Kayıt Altına Alınarak Ekonomiye Kazandırılmasının Önemi
Adem TORU
İnsan hayatında sürdürebilirlik açısından mülkiyet büyük önem taşımaktadır. Bunun nedenlerinden biri de taşınmazların temelde bir değere sahip olmasıdır. Gayrimenkul sektörü, ülkelerin ekonomik olarak büyümesini ve gelişmesini sağlayan bileşenlerden birisidir. Bununla birlikte gayrimenkul yatırımları da gerçek ve tüzel kişilerin yatırım araçları arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerde sürdürülebilir arazi yönetiminin tam olarak uygulanamadığı görülmüştür. Bu yüzden ellerindeki gayrimenkule dayalı varlıkları zenginlik üretecek sermayeye dönüştürebilen ülkeler ekonomik refah seviyesine yaklaşmakta, bu varlıkları kullanamayanlar ise genellikle bu refah seviyesinin altında kalmaktadır. Bir ülkede gayrimenkul piyasalarının oluşması ve gayrimenkul sektörünün gelişmesi diğer birçok sektörü de etkilemekte, ekonomik gelişme açısından büyük önem arz etmektedir.
Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de ekonomiye etki edecek nitelikte olan, tesis kadastrosu çalışmaları esnasında tespit dışı veya tescil harici olarak bırakılmış alanların tescil edilebilmesi ve değerinin belirlenmesinin ülke ekonomisine sağlayacağı faydaları ortaya koymaktır. İlk tesis kadastrosu yapılırken, kullanılmayan, herhangi bir ekonomik değer ifade etmeyen bu alanların, bilim ve teknolojinin ilerlemesi ve ülke kadastrosunun tamamlanması ile yüzölçümleri ve konumları yaklaşık olarak tespit edilebilmiştir. Zamanla ekonomik olarak değeri artan tescil harici yerlere ekonomik ve stratejik olarak ihtiyaç duyulmaya başlanmıştır. Ülkenin ekonomik ihtiyaçları, toprağın işlenebilmesi, kişilerin toprağa olan ihtiyaçları, bu alanların tespitinin ve tescilinin yapılmasına yönelik çalışmaları zorunlu kılmıştır.
Yapılan çalışma ile TKGM ’nin (Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün) uygulamaları ve kanunlar incelenerek konu detaylı olarak araştırılmış olup, Türkiye de ekonomiye kazandırılmayı bekleyen ve tescil edilmesi gerekli alanların saklı kalmış bir gelir kaynağı ve sermaye olduğu kanaatine varılmıştır. Türkiye genelinde tüm tescil harici alanların tescillerinin yapılıp tapu kütüğüne tescil edilmesi ve değerlemesinin yapılarak ekonomiye kazandırılmasının gerekliliği ortaya konulmuştur.
Sonuç olarak ormanlık alanlar, meralar, kamuya ait alanlar, atıl vaziyetteki yerler veya işgal yolu ile şahıslar tarafından kullanılmakta olan alanlar sürdürülebilir bir arazi yönetimi için önem arz etmektedir. Tescil harici alanların ise hukuki ve geometrik olarak tespit edilerek tescil edilmesi ve ekonomik olarak gelir getirmesi beklenmektedir. Nasıl ki kişiler ellerindeki varlıkları zenginlik üretecek sermayeye dönüştürebiliyorlarsa, ülkelerinde ellerindeki atıl durumda bulunan varlıkları tespit ederek, gelişmiş ekonominin bir faktörü olan birikmiş sermayeye dönüştürmesi gerekmektedir. Türkiye de tescil harici alanların Maliye Hazinesi adına tespit ve tescili ve doğru değerleme yöntemleri ile değerinin belirlenerek ilgililerine kiralanması hem kişi ve toplum açısından hem de ülke ekonomisi açısından büyük fayda sağlayacaktır.